Tenisçi dirseği; klinikteki adıyla lateral epikondilit, dirseği dış tarafındaki çıkıntılı kısımda ağrı ve hassasiyet ile karakterize olan bir hastalıktır. Adı tenisçi dirseği olmakla birlikte sadece tenisçilerde görülmez. Kasap, marangoz, tesisatçı, ev hanımı gibi ellerini ve kollarını oldukça aktif kullanan çeşitli diğer meslek gruplarında da sıkça görülür.
Tenisçi dirseği ön kol kaslarımızı dirsekteki lateral epikondil dediğimiz çıkıntıya bağlayan tendonlarda meydana gelen sorundur. Tendonlar kasları kemiğe bağlayan yapılardır ve eklem sağlığı için oldukça önem taşır. Bu sebeple tendonlarda meydana gelen yaralanma, ödem ve iltihaplanma gibi durumlar ağrı ve hareket kısıtlılığı gibi problemleri meydana getirir. Tenisçi dirseği hastalığında da ön kolunu yoğun şekilde kullanan kişilerde, ön kol kaslarının tendonlarında travma ve iltihaplanma meydana çıkıp oldukça şiddetli ağrılara sebep olabilir.
Ancak tabiki ön kolunu her yoğun kullanan kişide bu problem açığa çıkmaz. Bu bilgiye dikkat etmek lazım çünkü insanlar kollarını her yoğun kullandığımda tenisçi dirseği olurum korkusu yaşayarak fiziksel aktivitelerden kaçınma eğiliminde olabiliyor. Fiziksel aktiviteden kaçınmak istediğimiz bir durum değildir. Dolayısıyla doğru bilinen bir yanlış olarak dirseğe olan her yüklenme tenisçi dirseği yapmaz; ancak kişide tenisçi dirseği meydana getirecek başka altta yatan sebepler de olması gerekir.
Tenisçi dirseğinin oluşumuna yol açan nedenler aşağıdaki gibi tanımlanabilmektedir;
Ön kol kaslarına gelen sinirler boyun bölgesinden çıkar. Eğer boyun bölgesinde mekanik, fizyolojik ve dokusal anlamda problemler var ise ve bu dirseğe gelen sinirleri etkileyecek bir bölgede ise dirsek kaslarına gelen sinirsel uyarıyı ve kan akışını etkileyecektir. Buna bağlı olarak ön kol kaslarını yeterince aktif kullanamayıp bu kasların tendonlarına gelen yükü arttıracaktır.
Ayrıca boyun fıtığı, boyun düzlemesi, boyunda sinir sıkışması gibi hastalıklar da altta yatan boyundaki diğer sebepler olabilir. Bu sebeple tenisçi dirseği problemi yaşayan kişilerde sadece dirsek bölgesine odaklanmak tedavide yetersiz kalacaktır. Tenisçi dirseği hastalarında boyun bölgesini detaylı bir şekilde değerlendirip tedavisini yapmak oldukça önem arz etmektedir. Bunlara ek olarak baş önde çalışma şekilleri, masa başı çalışma, uzun süre mouse kullanımı, tornavida, pense gibi aletleri yoğun kullanma gibi çalışma şekilleri de tenisçi dirseğine sebep olabilecek diğer durumlardır.
Tenisçi dirseği ile ilgili en çok sorulan sorulardan biri “Ameliyat gerekli mi, ameliyatsız tedavisi mümkün müdür?” sorusudur.
Tenisçi dirseği problemi manuel terapi ve fizik tedavi yöntemleriyle ameliyatsız şekilde tedavi etmek mümkündür. Öncelikle detaylı bir değerlendirme ile sorunun kaynağı tespit edilir.
Nedenler tespit edildikten sonra, manuel terapi ile boyun bölgesindeki fıtık ve düzleşme gibi problemlere yönelik uygulanacak olan manipülasyon ve mobilizasyon teknikleri uygulanarak boyun omurlarında doğru dizilim sağlanır. Böylece dirsek bölgesinde gelen sinirsel uyarı ve kan akışı optimal şekilde sağlanarak tenisçi dirseği oluşan lateral epikondil bölgesinde iyileşme sağlanır.
Ayrıca dirsek bölgesinde uygulanan manipülasyon ve mobilizasyon tekniklerine ek olarak kas ve tendonlara uygulanan myofascial release yöntemleri ile tendon ve kaslarda yenilenme sağlanır. Tedaviye ek olarak kişiye özel olarak uzman fizyoterapistler tarafından hazırlanan ev egzersizleri ve günlük yaşam önerileriyle tenisçi dirseğinin tedavisi desteklenir. Özellikle bu egzersiz ve önerilere önem verilmesi, kişilerin günlük yaşamına entegre olması ve tedavi sürecinin kalıcılığı için en önemli parametrelerdir.
Bu şekilde ameliyatsız tenisçi dirseği tedavisi başarıyla tamamlanmış olur.