Boyun, başın gövdeyle olan bağlantısıdır. Kafatası gövde ağırlığının ortalama onda biri kadardır. Baş ağrıları boyun aracılığıyla gövdeye aktarılır.
Boyun bölgesi yedi adet omurdan oluşur. Yedi omur bir kavisli bir şekilde durmaktadır.
Her omurun arasında diskler bulunur ve bu diskler başın ağırlığını kendinden bir alt omura daha doğru aktarmak için vardır. Boyun omurlarının arasından kolları, boynu ve başı uyaran, kasların çalışmasını sağlayan sinirler vardır.
Bu bölgedeki omur, disk, sinir ve kasların doğru şekilde çalışması için kişinin postürüne dikkat etmesi gereklidir.
Maalesef günümüzde özellikle masa başı çalışmak postür konusunda dikkat edilmesi gereken bir eylemdir. Olması gereken boyun postüründe kulak memesi ve omuz başı aynı hizada olmalıdır.
Boyun omurları normalde C şeklinde sıralanarak kavis oluştururlar. Kafatasının omurganın ilk omurları ile yapmış olduğu eklemler arasında doğru hareket olmaması veya o eklemlerin hiç hareket edememesi, o bölgeden geçen sinirlerin veya damarların sıkışmasıyla baş ağrısına sebep olabilir.
Akut sinüzit, diş problemleri, kulak enfeksiyonları, grip, glokom, beyin damar bozuklukları, iyi veya kötü huylu beyin tümörleri, hipertansiyon, kafa travmaları gibi nedenlerinden kaynaklanabileceği gibi hormonal, stres kaynaklı ya da boyun eklemlerinin ve kaslarının doğru çalışmasıyla da ortaya çıkabilir.
Gerilim tipi baş ağrısı stres faktörüyle oluşan bir baş ağrısı çeşididir. Fizik tedaviyle bu süreçte vücut farkındalığı ve omurganın kan dolaşımına yönelik egzersizler yapılabilir. Bunun yanında “hands off” denilen tekniklerle hastaya dokunmadan yapılan tekniklerdir ve hastaya ağrıyı yönetilmeyi öğretilmesi önemlidir.
Ağrının sadece doku kaynaklı olmayabileceği, beynin ağrı algısını değiştirebileceği ve ağrı yönetimi mekanizmasının tedavi yöntemine katkısından bahsedilebilir.
Özellikle gebeliğin ilk aylarında hormonlardan ve stresten kaynaklı baş ağrıları oluşabilir. Fizik tedavi sırasında egzersizlerle vücut farkındalığı ve omurga dolaşımının artması sağlanır. Bu sayede kişi baş ağrılarından kurtulabilir.
Migrende baş ağrısı sıklıkla şakaklarda ve bazen göz veya gözün arkasında yerleşir. Alın, başın arka tarafı ve kulağın hemen arkası migren baş ağrısının en çok görüldüğü yerlerdir. Omurgadan kaynaklı baş ağrılarıyla karıştırılma ihtimali yüksektir bu sebeple migrene benzetilen ama tam tanısı konamamış baş ağrıları boyun kaynaklı olabilir.
Eğer boyundan kaynaklı bir baş ağrısı oluşuyorsa baş ağrısı sırasında önerdiğimiz ev egzersizlerinin yapılması önemlidir. Kafatasının boyunla yapmış olduğu eklemleri hareketlendirme için gösterdiğimiz küçük egzersizler, başa giden damar ve sinirlerin hareketliliğini sağlar. Böylece baş ağrısına sebep olan etmeni ortadan kaldırmış oluruz.
Hiçbir ağrı kalıcı değildir. Uzun süreli ağrılarınız olabilir ama ağrının devam ediyor olması sebebinin bulunamadığı anlamına gelir. Bu sebeple ağrılarınız için önce deneyimli bir terapist tarafından muayene edilip ağrıların omurga kaynaklı olup olmadığı tespit edilmelidir.
Ağrılar omurgasal, hormonal, tansiyon veya stres faktörlü olabilir. Bu süreçte beslenme önerisinde bulunabilir.
Çölyak hastası olmasa dahi gluten intoleransı olan kişilerde sıklıkla eklem ve kas ağrısı bildirilmiş olup bunun olası nedeni bu kişilerin aşırı duyarlı bir sinir sistemine sahip olmalarıdır. Duysal nöronların aktivasyon eşiğinin düşük olması bu kişilerde kas ve eklem ağrılarına sebep olmakta veya var olan ağrıları olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu sebeple tedavi glutensiz diyetle desteklenebilir.
Vücudumuzda ağrı oluşması, var olan bir problemi bize bildirme biçimidir. Kişinin kendisinde ve yaşam tarzında bazı değişiklikler yapılması tedaviyi hızlandırıcı ve kalıcı hale getirecektir.
Bu değişikliklerden biri egzersiz. Günümüzde egzersiz yapmamak için insanların birçok bahanesi olsa da herkes için en uygun olabilecek ve en kolay egzersiz yürüyüştür. Bir saate yakın yapılan yürüyüşler omurganın dolaşımını ve dolaylı olarak omurgadan çıkan sinirlerin de dolaşımını arttırmakta ve vücuttaki hormon salınımını düzenlemektedir.
Bir diğer değişiklik ise: dopamin detoksu. Dopamin beyinde üretilen bir maddedir. Motivasyon, ödül ve pekiştirme döngüsü yaratan bu madde vücudu iyi hissetmeyi sağlar. Modern yaşamda sosyal medya ile sağladığımız bu döngü kişisel farkındalıklarımızın önüne geçiyor.
Sosyal medyanın ilgi çekici içerikleri hormonlarda agresif alçalma ve yükselme sağlar. Bu dalgalanma haliyle vücudun hormonal dengesini bozmakta. Vücutta mutluluk hissi yaratan dopamin vücudun ağrıya toleransını azaltmakta ve süreci kronikleştirmektedir.
Hastanın boynundan çıkan sinirlerin sıkışmasıyla başın yan tarafından göze doğru ilerlediği için hastalar bu bölgede ağrı hissedebilir. Bu sebeple migrenle karıştırılabilir.
Özellikle boyun bölgesine darbe almış, düşme veya trafik kazası geçmişi olan kişilerde kronik baş ağrısı olabilir.
Motorlu taşıt kazaları esnasında, önden yada arkadan çarpmalar sonucu, baş ve boyun ani olarak öne veya arkaya hareket eder. Ani fren yapma larda da bu durumlar olabilir.
Ciddi yaralanma ile sonuçlanmayan trafik kazalarının en az %20 sinde kazadan sonra boyun, omuzlar, kollar ve başa yayılan ağrılar olur. Bazı insanlar iyileşirken, önemli bir kısmı daha sonra ciddi ağrılı durumlarla karşılaşırlar. Hatta bazı durumlarda olay ciddi sakatlıklarla bile sonuçlanabilir.
Tedavisinde gerekli olan eklemlere manipülasyon ve mobilizasyon teknikleri uygulanarak o bölgedeki eklemler hareketlendirilir.
Bölgede uzun süreli yanlış kullanımdan kaynaklı çok fazla çalışmış ve artık sertleşmiş kaslar gevşetilir.
Tedavinin daha hızlı olması için egzersiz yöntemiyle boyun bölgesindeki kaslar çalıştırılır ve kişinin eklemleri nasıl doğru kullanabileceği gösterilir.
Sırt bölgesindeki eklemlere yönelik egzersizlerle boyun bölgesi daha aktif kullanılması amaçlanır.
Tedavinin kalıcılığı için boyun kaslarını geliştirmeye, sırt ve boyun bölgesindeki eklemleri kullanmaya yönelik ev egzersizleri gösterilir.
Kişinin günlük yaşamda bu tarz ağrılar yaşamaması için nasıl doğru durması gerektiği gösterilir.